Ah Neriman Ahh!
Onu tanıdığımda gencecik bir kızdı. Sere serpe dolaşır, herkesi kendine hayran bırakırdı. Narin ve kıvrak bedeniyle yürüyüşü herkesin dikkatini çekerdi. Peşinden dolaşanların sayısını sayamazdım. Pencereden bakardım ona. Ama o, hiç kimseye bakmazdı. Hiç kimseyi sallamadan devam ederdi yürüyüşüne.
“Kim bu?” diye soracaksınız? Adı Neriman! Gerçek adını bilmiyorum. Ben koydum adını. Hikâye 5 yıl önce başladı…
Yeni evime taşındığımın ilk günlerindeyim. Evim giriş katı ve pencerem bahçeye bakıyor. Taşındığım ilk günün sabahında penceremde o kız! 90–60–90 endamında olan Neriman sürekli penceremde. Her akşam iş dönüşümde penceremden onu görüyordum. Bir bakışı var ki sormayın! Dayanamazsınız bu bakışa… Sizi alır götürür!
Dayanamadım, bir gün onunla iletişime geçmek istedim. “Neden her gün penceremdesin?” diye sormak istedim. Gelmedi günlerce…
Gel zaman geç zaman bir gün geldi… Uzun zamandır beklediğim kız geldi. Penceremdeydi… Ona en güzel daveti hazırladım. En sevebileceği yemeklerini hazır ettim. Hatta ışıkları söndürüp, mumları bile yaktım…
Ahh Neriman ahh..
Geldi…
Ama gelişi bile asildi. Asla içeriye girmedi. Sadece penceremin bir kösesinden bana bakmayı tercih etti.
Dedim ki ona, Gel!
Gelmeyip sadece; penceremde asılı kaldı…
Aradan birkaç ay geçti. Bir iş gezisi için evimden 10 gün uzak kaldım.İş seyahatine giderken giriş katında oturduğum evimin penceresini açık bırakmışım!
Dönüşte yağmur yağıyordu. Eve girerken pencerenin açık olduğunu gördüm. Kesin eve hırsız girdi düşüncesiyle eve ihtiyatlı girdim. Kapıyı açtım sessizce. Bir de ne göreyim?
Mutfak hariç, yatak odası, salon ve küçük odamdan sesler geliyor. Hemen bıçağımı çektim ve sessizce yürümeye başladım… Ben yürüdükçe her odadan sesler artmaya başladı.
Hangi odaya baksam aynı manzarayı görüyordum.
Şaka gibiydi. Her odada bir âlem vardı. Sadece mutfak bakir kalmıştı. Her odada bir âlem! Ne yapacağımı şaşırdım.
Neriman!
Bizim Neriman eve bütün genç kız arkadaşlarını sokmuş ve evimde parti vermişler. Yatağımda, koltukta, salonda bir sürü kız, keyif yapıyorlar. Zoruma giden bu genç kızların âlem yapması değil de, mutfak penceresinden içeri girmeye çalışan bir sürü erkeğin sesleri…
Bu kargaşada Neriman’ı gördüm. Bana öyle bir bakışı vardı ki asla unutamam. Sanki beni aldatan bir kadının hain gülüşü gibiydi. Oysa ben ona bir zamanlar yardım etmiştim. Karda kışta evime almış, beslemiştim, hiçbir beklentim olmadan
Evimi pavyona çeviren bu Neriman. Evi temizlemek 3 günümü aldı!…
Şimdi yaşlandı ama hala uslanmamış. Bazen penceremden geçiyor, geçerken de bana bakıyor.
Ahh Neriman ahh. Bana bu yapılır mıydı? Ben seni evimde besleme olarak değil, evinin hanımı olarak sana yer ayırmıştım. Seni el üstünde tutmuştum.
Şimdi 4. kez hamilesin, ve beni unuttun. İlk benim evimde parti yapmıştın. Bekaretini benim evde kaybedip hamile kalmıştın.
Seni gidi çakma Fatmagül…
Bu kedi hala penceremden geçiyor. Bana öyle bakışı var ki; kendimi kullanılmış gibi hissediyorum.
Şimdi; Benim suçum ne?
Haklısınız, Oğuz bey. Kedilerle başa çıkılmaz. Eskiden gelen bir asaletleri var. Kırılmıyor.
Kediler (mesela) Eski Mısır’da tanrı kabul edilip öldükten sonra bile mumyalanmışlar.Siz onu evde evinizin hanımı yapacağına o sizi uşağı yapar farkına bile varmazsınız.Benim de var bi kedim.Selamlar Oğuz.
Merhaba,
Neriman’ı uzun zamandır göremiyordum. Geçen akşam penceremden geçti. Havasından geçilmiyordu… Bir kedi bu kadar doğumdan sonra hiç mi yaşlanmaz. Resmen genç kız gibi. Estetik, botoks mu yaptırıyor anlamadım. Çocukları kendisinden iri… Sevgilerimle,
Gülümseyerek okudum yazınızı, kaleminize sağlık, kalorifer üzerindeki kediş de aynı bizim Mıstıkcan…. :)
nerimannnnnnnn!! mükemmel
Beğeniniz için teşekkür. Artık Neriman gelmiyor. Kesin keyfi yerindedir. Ne zaman düşse; pencereme geliyor. Kıyamıyorum… Sevgilerimle
Bu tarz bir yazıyı kendi blogumda yayınlamıştım gerçektende çok mizahi ve güzel bir yazı olmuş…
Pisi pisi neriman Pisi Pisi..! :)