Arabesque, Işın Karaca’nın Fiyaskosu
Işın Karaca’yı ilk duyduğumdan beri; heyecanla, zevkle dinleyen ve Türk müziği açısından özellikle güçlü sesiyle ileriye dönük daha büyük başarılara adım atacağına inanan biri olarak son albümünü dinledikten sonra bu düşüncelerim değişti.
Albümünün adını “arabesk” diye bildiğimiz sözcüğün yabancı literatürdeki yazılışı olan “arabesque” koymuş! Belki reklamdır, belki de yurtdışında ilgi çekeceğini düşünmüş ve böyle bir ad verilmiş! Ya da iç piyasada dikkat çekmek adına farklı bir pazarlama yoluna gidilmiş! Ben bunlarla ilgilenmiyorum. Elbet ki bir ürün çıkarıyorsanız; bunun pazarlamasını da en akla gelmeyen ve dikkat çeken yollarla yapacaksanız ki para kazanabilesiniz. Emeğin karşılığının alınması için yapılması gereken de budur zaten!
Albümde bir zamanlar gönüllere taht kuran arabesk şarkıları seçmiş. Albüm sırasıyla Dert Bende Derman Sende, Tanrım Beni Baştan Yarat, Mavi Mavi, Ben Sevdalı Sen Belalı, Dilektaşı, Hor Görme Garibi, Diyemedim, Kim Bilir, Yalan ve Ne Duamsın Ne De Bedduam adlı şarkılardan oluşuyor. Bu eski şarkıları dinlerken aklıma bir zamanlar Zerrin Özer hanımefendinin jüriliğini yaptığı “pop star” yarışması geldi. Sanki orada yarışmayı kazanacak şekilde bir şarkı söylemiş gibi bir albüm olmuş bu! Sezen’den alıntılığın yok ama Zerrin Özer’den çok etkilendiğin belli oluyor seslendirdiğin şarkılarda. Hatta şarkı söz araları ve nefes alışlarında bile Zerrin Özer’in etkisi açıkça görülüyor?
Yorumladığın şarkıların orijinal hallerinde bir dinginlik vardı. Siz ise sürekli bağırıyorsunuz ve ses tonunuz sürekli çığlık halinde. Arabeski caz gibi söyleyeceksiniz zannettim Fatih Erkoç usta gibi; onu da bulamadım. Bir Zerrin Özer, bir Sezen Aksu gibi; onlardan daha güçlü sesiniz varken, manşet olacak düzyazı gibi bir albüm yapmışsınız. Hani vardır ya; “Ben küçükken bu şarkıları söylerdim!” Albüm konseptiniz bu ise sözüm yok ama Arabesque adlı albüm çıkartıyorsanız bunun da bir farkı olması gerekmez miydi sizce? Ben de arkadaşlar arasında saz, gitar, org ile eski şarkıları çalıp söylüyorum. Bence bu albümünüzün bundan fazlaca bir farkı olmadığını düşünüyor değil, bundan eminim!
Sevgili Işın Karaca “Bu şarkıları keşke ben söylesem, bir de benden dinleyin!” derdi hep. Dediğini de yaptı. Çocukluğunda, gençliğinde, belki âşık olduğunda, belki üzüldüğünde, belki dertlendiğinde dinleyip ezberlediği -ki hepimizin gönlüne taht kurmuş olan şarkılardı bunlar- şarkılardan albüm hazırlamış. İnat etti, nostalji demedi arabesk dedi. “Bir de benden dinleyin!” dedi. Dinledik, sağolsun! Sanırsam Işın Karaca kendi egosunu tatmin edecek ivedi bir albüm hazırlamış. Bu söyleniş tarzı da sanırsam yine eşine dostuna, evine gelenine, bir bukle eskilerden putbori olmuş. Hiç bir sanatsal, müzikal farklılık, nüans, yorum, tarz, usul, ritim vs. farklılığı yok. Sadece herkesin yaptığı gibi -ki evimizde de biz bu şarkıları kendi sesimizle söylüyoruz- Işın hanım da eşine dostuna bu unutulmaz şarkıları söylemiş, arkasına da da bir stüdyoda alel acele çağırılmış sazendeler eşliğinde okumuş bitmiş! Ortaya bana göre bir nostalji albümü çıkmış.
Kendisinden bu güçlü sesi ve yorumu ile bambaşka ve albümüne verdiği mistik arabesque adına yakışır bir çalışma beklerdik. Ama olmadı.
Olmadı be Işın! Senden bu sesin ve yorumun ile arkadaş arasında okuduğun şarkı modunda değil, daha güçlü bir çalışma beklerdim.
Zaten sana da bu yakışırdı. Senin gibi ses, kırk yılda bile gelmiyor Işınım. Gittiğin yolda başarılar. Umarım, bu albümün sana bir ders olur.
Senin bu sesinle -Melis’den bile daha güçlü bir ses yorumun ile- muhteşem eserlere imzanı atacağından eminim. Çünkü sen çok akıllısın ve herkesten öte çok iyi bir kulağın bir de kara gözlerinde müzik aşkı var!
Yazdıklarım seni kötülemek değil; bir daha ki albüm yolculuğuna çok daha iyi ve güzel çıkacağına emin olduğum için.
Not: Sevgili Işın Karaca, bu yazımda size, sen diye hitabım tamamen samimiyetim ve iyi temenniler içerisinde olduğumdan dolayıdır. Bu nedenle; yazımda bir hatam olduysa: sürç-ü lisan: teşhis-i albüm-ü Şua.
Onur Aslan,
Gecikmiş cevabım için özür dilerim. Işın Karaca hanımefendiyi ben de çok severek dnleyen biriyim. Ama bu son albümü beklentilerimizi boşa çıkardı. Elbette ki bu haliyle de çok güzel bir albüm. Ama kendisinden çok daha farklı bir çıkış bekliyorduk. Belki bir daha ki sefere! Biz de arabesk ile Orhan, Ferdi, Müslüm ile büyüdük, Sezen ile şekillendik. Sevgili Işın’dan arabesk altyapısında çok daha mükemmel bir çıkış bekliyordum, ama olmadı. Herhalde bir bildiği ya da bilmediği vardır! Bekleyip göreceğiz…
Sevgi ve saygılarımla,
Ben bu albümü dinlerken gerçekten etkilendim…Şarkıları dinlerken nasıl eleştiriler gelebileceğini albüm konseptinden dolayı yaylım ateşine tutulacağını biliyordum.
Benim fikrim muhteşem bir albüm olmuş..Arebesk müziği sevmeyen biri olarak kimbilir, mavi mavi, tanrım beni baştan yarat gibi şarkılardaki yorum muhteşem.
Sizlerin fikrine sonsuz saygım var ama bence d egerçekten Arebeski bir de Işın Karaca’dan dinlemek çok keyifliymiş.
Düşüncelerinize ben de katılıyorum. Yazımı tamamlayıcı olarak söylemiş olduğunuz “yanlış şarkı seçiminde” tamamen haklısınız. Teşekkürler.
Ayhan Bey yazdıklarınıza aynen katılıyorum. Muhteşem bir sese sahip olan Işın Karaca, neredeyse tüm albümlerinde kendisine yakışmayan şarkılar seçiyor. Dinlemekten keyif aldığım ender sanatçılardan biri olan Işın Karaca, umarım güçlü sesini ön plana çıkaran şarkı seçimiyle, sevenlerini mutlu etmeye devam eder.