1960 Yıllarında Çamaşır Makinesi Sahibi Olmak
Çamaşır makinesi olmayan bir evde yaşadığınız düşünün. Çamaşırlarınızı elde yıkadığınızı hayal edin. Bir leğende sabunla çamaşırlarınızı ovuyorsunuz. Sonra var gücünüzle sıkıp çamaşırınızı ipe asıyorsunuz… Hayat ne zor olurdu değil mi?
Şimdi atıyorsun kirli çamaşırları makineye; kurutma makinen de varsa 1 saat içinde ütüle, giy! Oysa daha 20–30 yıl öncesine kadar Türkiye’de çoğu evde çamaşır makinesi yoktu! Çamaşırlar elde yıkanırdı. Hele 1960’lı yıllarda çamaşır makinesi sahibi olmak bir ayrıcalıktı.
Dünyada ilk kurutmalı çamaşır makinesi 1924 yıllarında kullanılmaya başlandıysa da Türkiye gelmesi 1950’li yılları buldu. Türkiye de ilk yerli üretim 1959 yılında başladı. Ancak aşırı pahalı olması nedeniyle her eve giremiyordu. İşte o zamanlarda çamaşır makinesi sahibi olmak her kadının “neredeyse beyaz atlı prensine kavuşmak gibi” en büyük hayaliydi. Az satılabilen çamaşır makinelerinin evlere girmesi için 15–20 yıl daha beklenecekti. Ancak 1970’li yılların ikinci yarısından sonra fiyatlar düşmeye başlayınca satışlar atmaya başladı. 1979 yılında ise rekor bir satış gerçekleşti.
Peki, düşünün bakalım! 1966 yılında bir kadın için çamaşır makinesi sahibi olmak nasıl bir duyguydu?
O zamanlar çok gözde ve herkesin hayali olan çamaşır makinelerinin satışlarını artırmak için üretici firmalar taksitli kampanyalar başlattıysa da bu satışları çok fazla artıramadı. Tirajlarını artırmak için bazı gazeteler o zamanlarda radyo, çamaşır makinesi, buzdolabı ve apartman dairesi promosyonlarına başladılar. Biriktiriyordun 30 kupon, postayla gönderiyordun ve aylar sonra yapılan çekilişle bu ürünlerden birini kazanıyordun. Hatta bazı gazeteler haftada 20 adet çamaşır makinesi dağıtmaya başlamışlardı. Çoğu kadın için hayal olan çamaşır makineleri artık gazete kuponlarıyla umut olmaya başlamıştı.
İşte o zamanlarda hemen her hafta Giresun’dan birileri hediye kazanmaya başlamış. Televizyondan, apartman dairesine; buzdolabından, otomobile kadar hediye kazananlar olmuş. Burada hepsini sayamayacağım ama
1966 yılında Giresun’da çamaşır makinesi sahibi olan o kadınların ne kadar sevinmiş olabileceğini ve komşularını nasıl kıskandırdığını tahmin edebiliyorum.