Cesur Milletiz Cesur!
Cesur milletiz! Hiçbir şeyden korkmamızla övünürüz.
Gerçekten öylemi acaba? Hiç mi korkularımız yok?
Bir zamanlar, bize korku ve baskı yaratan alışmışlıklarımız vardı. Babadan, anadan, bir yandan sevmekten, dayak yemekten, sevgili ile konuşmaktan, öpüşmekten, erken boşalmaktan korkardık. Bütün bu korkular bize öğretilmişti: Dur, yapma, cıs, sen beceremezin, yanarsın, düşersin, sen küçüksün, ölürsün!
Ateş korku, fırtına korku, rüzgar korku, deprem korku, din korku, namus korku, yalan korku, cinsellik korku, başarısızlık korku, koca korku, karı korku, ilk gece korku, gündüz korku, gece korku, aldatma korku, aldatılmak korku, sevme korku, sevilmemek korku, ihanet korku, şüphe korku, öldürmek korku, ölmek korku, intihar korku…
Ama şimdi başka korkular öğreniyoruz.
Taksim korku, Beyoğlu korku, sokaklar korku, terör korku, taciz korku, tecavüz korku, iş korku, işsizlik korku, korku, yazmak korku, okumak korku, telefonla konuşmak korku, darbe korku, darbe planı korku, darbecilikle suçlanmak korku, yargı korku, anayasa korku, düşünmek korku, hep baskı, hep korku…
Yaşamak, büyük korku. Yaşayabilmek, en büyük korku.
Korkmak mı? O, korkudan daha büyük bir korku!
Kim ne derse desin. Bu korkularla hala ayakta duruyorsak; Cesur milletiz, cesur!
Teşekkürler. Bilinmeyen, korkutur insanı. Ama bu kadar korkuları herhalde bizim milletimiz kadar bilen bir millet daha yoktur. Sevgilerimle.
Bilmediklerinden korkar insan…
Bence, biz herşeyi bildiğimiz için korkmuyoruz. ( Bu da farklı bir görüş) :)