Fatmagül Tamam da Bizim Suçumuz Ne?
Okul sezonu açıldı, yazlıkçılar evine döndü. TV kanalları dizi bombardımanına başladı. Bunlardan bir tanesi de iddialı ve çarşaf çarşaf reklâmı yapılan “Fatmagül’ün suçu ne?” Daha önceden sinema filmi olarak çekilen “Vedat Türkali’nin” bu eserinde tecavüze uğrayan kadının mağduriyeti ve durumu anlatılıyordu. Şimdi ise tamamen ticari olarak pazarlanmış bir dizi olarak karşımızda. Türkiye’de hemen her gün kadına yönelik şiddet ve tecavüz artarken bu dizide toplu tecavüz sahnesini çoluk çocuk izledik. Tamam, Fatmagül’ün suçu yok ta bizim suçumuz ne peki?
Yapımcılar belki kızacaklar bana ama dizinin konusunu da biraz anlatırsak; Bir sahil kasabasında 3 zengin bebesi ve yerli bir gariban alkol alıp haplandıktan sonra yakında evlenecek olan Fatmagül’e tecavüz eder. İçlerinde yerli halktan olan en masum görünmektedir. Olay ortaya çıktıktan sonra gençler hapse girmesin diye içlerinden birisi kurban olup Fatmagül ile evlenmek zorunda kalacaktır. Etrafına, komşusunun yüzüne bakamayacak hale gelen ve 1 sene evli kaldıktan sonra boşanacağını düşünen esas oğlanın aklına arkadaşlarının da tecavüz ettiği Fatmagül gelecek, sinirlenecek, içerlenecek ve ona hep suçlu gözüyle bakacaktır. Fatmagül için hayat daha zor geçecektir. Her ne kadar esas oğlana iyi davranmaya ve sözünden çıkmamaya çalışsa da esas oğlan içip, sinirlenip her fırsatta Fatmagül’ü sürekli dövecek, bir gece alkollü iken Fatmagül ile birlikte olacak ve Fatmagül hamile kalacaktır. Çocuğun kendisinden olmadığını zannedip bebeği annesinin karnında tekmeleyerek öldürecek, Fatmagül ise bunu asla kimseye söylemeyecektir. Esas oğlan bir yandan Fatmagül’e kötü davranırken bir yandan da kendisini bu duruma sokan ve şimdi karısı olan Fatmagül’e tecavüz eden arkadaşlarından da kurtulmayı düşünecektir.
Bildiğimiz eser ve 1986 yılında çekilen sinema filminin konusu bu. Filmin sonu da ilginç bir şekilde bitiyor.
Dizi daha gösterime girmeden internette, gazetelerde bolca reklâmı yapıldı. “Aşk-ı Memnu” dizisiyle ünlenen Beren Saat’in toplu tecavüze uğrama sahnesi internette tıklama rekoru kırıyor. 1986 yılında çekilen sinema filminde oynayan Hülya Avşar ile Beren Saat karşılaştırılıyor. Okuduğunuz gazetelerin ekleri tam sayfa tecavüzü anlatıyor. Dizi yönetmeni tecavüz sahnesini sabah kadar çektiklerini anlatıyor. Oyuncuların psikolojik destek aldıklarından bahsediliyor vs. Sanırsınız ki yüksek bütçeli bir Amerikan filmi çekiliyor.
Dizide oynayan oyuncuların tecavüz sahnesinden etkilendiklerine ve psikolojik destek aldıklarına göre merak ettiğim şudur: Acaba Türkiye’de gerçekten tecavüze uğrayan binlerce kadın nasıl bir psikolojik destek alıyor? Bu kadınlarımız mağduriyetini çarçabuk atlatabiliyorlar mı? Toplumdan, aileden dışlanmak zorunda bırakılan bu kadınlarımız gerçekten profesyonel destek ve yardım alabiliyorlar mı?
Bence alıyorlar(!) Ama psikolojik değil fiziksel destek alıyorlar. Önce bedensel sonra beyinsel travmaya uğratılıyorlar. Sonrasında ailesi ve toplum tarafından dışlanıyorlar. Kadına “Köpek kuyruk sallamazsa erkek peşinden gitmez.” gözüyle bakılırken ya ailesi tarafında “namus kirletildi.” diye infaz ediliyor ya da intihara sürükleniyor. Kan davası olmasın diye mağdur olan kız ortadan kaldırılırken mağdur eden taraftan ya kan parası ya da kız alınıyor. Sonuçta olan hep kadına oluyor.
Toplum olarak toplu dizi hastalığına yakalandığımız şu zamanlarda “Fatmagül’ün suçu ne?” adlı dizinin ne kadar gerekli olduğunu düşünüyorum. Bu dizi neyi anlatacak? Ne mesaj verecek? Konu mu, senaryo mu bulamadılar? Popüler bir oyuncunun rol gereği tecavüze uğraması dizi yapımcılarına ticari olarak çok mu tatlı geldi?
Sonuç olarak; tıpkı nostalji müzik albümleri yapılması gibi eski dizi ve sinema filmlerinin popüler isimler ile tekrar dizi olarak çekilmesi tamamen “üretkenliğimizin durduğunun ve kısırlığımızın” tescilidir.
Not: Tecavüz sahnesini çekmek için sabaha kadar beklemelerine gerek yoktu. Yılların tecrübesi Çoşkun abimizden yardım ve destek alsalardı çekimler 5 dk. sürmezdi.
Fatmagül İstanbul’daymış!!!
porno sarıyo abi
Çok çok çok güzel…Özellikle üretkenliğimiz durdu ve kısırlığımızın tescili can alıcı bi cümleydi…Teşekkürler…
Merhabalar,
Sizin yazılarınız gerçekten beğenimi kazandı. Bu nedenle size yazdım. Ne mutlu ki bana; böyle güzel bir yorum ile karşılandım. Elinize ve yüreğinize sağlık diyerek, güzel yazılarınızın takipçisi olacağımı bildirmek isterim. Sevgiyle kalın….
:) Afedersiniz, suskun gözler! ama ben porno film yayıncılığı yapan biri değilim. Fatmagül’ün suçu olmadığı gibi pornosu da yok! Sanırsam yanlış adrese geldiniz… Saygılarımla,
porno filmleri yolayın
Merhaba;
Sizin yazınız benim yazımdan daha derin ve manalı ve ayrıca daha düzenli :)
Bloğumu okuduğunuz ve değerlendirdiğiniz için teşekkür,
Kendi yazınız için tebrik ederim..
Selamlar, saygılar..