GDO nedir? Eskiden Var mıydı? (1)
GDO dediğimiz şey çoğumuzun kafasını karıştıran bir kavram. Yıllardır konuşuluyor, tartışılıyor. Özellikle mısır bundan çokça nasibini aldı. Ama bunda da haksız değiller. Çünkü GDO’lu ürünler arasında mısır, en ön sırada. Peki! “Genetiği Değiştirilmiş Organizma” olarak altını açacağımız bu GDO nedir? Gerekli midir, zararlı mıdır? Ne menem şeydir ki bu; kimi bilim adamları buna sevdalı kimisi düşman. Kimisine göre komplo teorisi kimisine göre bir şehir efsanesi.
Konuyu bir de aykırı deneyerek, aykırı bir pencereden bakalım.
Önceden yemekler, mevsiminde ne varsa o malzemelerle yapılırdı. Dolayısıyla her kadın mevsiminde ve turfanda yetişen sebze ve meyvelerle ya da konserve, kurutma ve dondurma metoduyla sakladığı yiyeceklerden yemek yapardı. Hormonlu gıdaları kimse bilmezdi. Bu da yemeklerin çok daha besleyici ve lezzetli olmasını sağlardı. Hatta şimdiki gibi internette yemek blogları, kitapçılarda binlerce çeşit yemek kitabı da yoktu.
Yemek tarifleri anneden, nineden, abladan, teyzeden, komşudan görerek, kulaktan kulağa ya da kâğıtlara yazılarak yayılırdı. Hele 70’li yıllarda piyasada satılan yemek kitaplarından hiçbir şey anlaşılmazdı. Tariflerde resim yoktu: Olanı da siyah-beyaz ve anlaşılmazdı. Hele kullanılan malzemeler listesi evlere şenlikti. Çoğu kadının çevresinde bulamayacağı malzemelerdi bunlar. Mesela o zamanlar sebze yemeği tarifinde brokoli, var. Anadolu’da bırakın brokoli bulmayı adını bilen yoktu o zamanlar. Büyük kentlerin lüks manavlarında bulabilirdiniz ancak. Ve fiyatı çok pahalıydı. Zencefil, dereotu, muz, misket limon, sumak, köri vs. gibi malzemeler çoğu şehirlerde bulunmazdı. Her meyve, sebze ancak mevsiminde bulunurdu. Şimdiki gibi domatesi, salatalığı, muzu 12 ay her yerde bulamazdınız.
Hatta 6 yaşındayken kışın ortasında karpuz diye tutturmuş ve bulunamayıp ben hala ısrarcı olunca en sonunda karpuz dayağı da yemiştim. Şimdi bu nedenle doğal ve organik besinlerden yaptığım yemekleri “Doğadan Doğal Lezzetler” adlı blogumda yayınlamaya çalışıyorum.
Ama şimdi her türlü yemeği yılın her mevsiminde yapmak mümkün. Peki ya tadı? İşte! Orası şüpheli. Ya bize yılın 365 günü sunulan bu ürünlerin sağlımızı üzerindeki etkisi?
Bu yazı dizisi, bu tür konuları tartışacak ve sizlere en doğru bilgileri sunacaktır.
Kısa bir başlangıç ve bir test:
Şimdi sizden bir deney yapmanızı istiyorum. Gidin bir markete. Oradan salatalık, kabak, domates, patlıcan, biber vs. alın. Evde hepsinin boyunu ölçün. 4 saat sonra tekrar ölçün. Bunu 2 gün tekrarlayın. Bakalım, ebatları ne kadar değişecek? Ve bu ölçümleri lütfen benimle paylaşır mısınız?
Örnek Tablo
Devam edecek…
Açıklama: Ana sayfadaki sebze resimi bilerek sündürülmüştür.