Haber mi Alıyoruz, Gaz mı?
Zaman, haber alma zamanı. Habersiz, (pardon!) internet habersiz yaşayamaz hale geldik. Günlük fal gibi ona bakmadan güne başlayamıyoruz. Hatta zamanımız dar olduğu için içeriğe değil de tamamen manşet ve haber başlıklarına bakarak hayatımıza yön veriyoruz.
Önceden mürekkep ve boya kokan gazeteleri bakkal bakkal dolaşarak (eskiden gazete bayi yoktu) üşenmeden alıyor ve sadece başlığı değil, sonuna kadar haberleri okuyarak, haber alırdık. Şimdi ne oldu da renkli ve resimli manşetler bize yeter oldu?
Artık herkes gibi haber alıyoruz. Eskiden, okuma-yazması olan, bir de kulağı duyan haberdar olurdu. Şimdi interneti, cep telefonu olan sizden daha çabuk alıyor.
Teknolojinin son nimetlerini kullanıyoruz. Elbette ki internetten, cep telefonumuzdan, GPRS’imizden, araçtayken GPS’den yararlanmak lazım. Ama dikkat ettiniz mi; hayatımız kısa mesaj, kısa başlık, avatar, görsel imajlar olmaya başladı. Bir şey dikkatinizi çekmiyor mu?
Birileri bizim adımıza düşünüyor hep. Sanki, biz düşünmeyelim ve seçmeyelim diye! Siz kendinizi yormayın, azıcık para verin, biz sizin adınıza size kolaylık sağlayalım. Borsadaki endeksi, bankandaki paranın faizini, hava durumunu, yol durumunu, günlük falını, aşkının burcunu, sevgilinin tipini, okuyacağın haberi, magazini, sana uygun sevgilini biz sana gönderelim. Olmadı “Alo yalnızım, alo derdim var, alo gönderelim, olmadı senin havanı, gazını alalım” servislerimiz var.
Kısacası; Sen yorulma, okuma, düşünme! Sadece çalış, para kazan yeter!
Sonuç; yılda en az 1 kez bilgisayar,3 kez cep telefonu ya da müzik çalar, operatör, servis, üyelik değiştirmek vs. kısaca sürekli değiştir ki zamana uy!
Yani, çok çalış, çok al, çok değiştir. Neyi mi?
Kullandığınız her şeyi. Hatta kullanamadığınız çok şeyi! Ama asla siz değişmeyin! Hatta düşünmeyin bile! Ne gerek var ki!
Dövünme! Düşünme! Para kazan! Daha çok çalış! Haberin, falın ve herşeyin cebine gelsin!
Haber ise bizden, Gaz mı? O da bizden!