İlham Nasıl Gelir?
Gözünüzü açıyorsunuz ve bir de bakmışsınız ki uçurumun kenarındasınız. Geriye dönüşünüz de yok. Aklınızdan ne geçerdi? Ne yapmayı düşünürdünüz? Dilerseniz bu sahne şimdilik aklınızın bir köşesinde dursun. Ama o ürpertiyi de hissetmekten geri kalmayın.
Üretememe sorunu
İnsanlar hep üretememekten şikayetçidir. Özellikle sanatçıların ve yazarların ortak sorunudur: “Düşünüyorum ama ilham gelmiyor, bulamıyorum, içimden gelmiyor, bulduğum fikri başkası kullanmış vs.”
Acaba gerçekten böyle bir sorunsal var mı? Yoksa sorunun teşhisi hatta sorusu mu yanlış? Aranan cevaba yanlış sorular mı soruluyor?
Aslında üretememe diye bir sorun yoktur. İnsanoğlu düşünebildiği sürece daima üretir. Kafasında kurar, hayal eder, canlandırır. Yani sınırsız ve sonsuz hayal gücü insanoğluna imkansızı yaratma fırsatı verir. Düşünceyi ne kadar kısıtlamaya ya da hapsetmeye çalışırsanız çalışın o kendini daima özgür bırakacaktır. Fiziğin değişmez kuralıdır bu. Çünkü düşünce potansiyel bir enerjidir. Yani dinamikleri içinde saklıdır. Enerji, devinimin olduğu bir ortamda hiçbir zaman sabit kalamaz. Hareket eder, yayılır, dönüşür, asla yok olmaz. Zira insanın kendisi sürekli hareket halindedir. Kendisi hareket etmese bile çevresi hareket halindedir. Bu nedenle bu probleme sorulması gereken soruyu da değiştirmek gerekir.
Var edememe sorunu
Düşünce her daim var olduğuna göre üretememe şansınızın olmadığını bilmeniz gerekir. Şimdi isterseniz yukarıdaki soruyu düzeltelim.
“İlham geliyor, buluyorum, içimden geliyor, bulduğum fikri başkası da kullanmış yani meydana getirebilmiş, o zaman düşüncemi ben nasıl ve ne şekilde somutlaştırabilirim, nasıl var edebilirim?”
İşte! Sorulması gereken soru budur.
Düşünceler nasıl somutlaştırılır?
İsterseniz bu eyleme siz ad verin. Türkçe Arapça, Farsça adlandırabilirsiniz; var etmek, meydana getirmek, vücut bulmak, husul etmek… İngilizce de olabilir, maksat üretmek olsun; generate, create, come into existence… Sorun sadece isim bulmak dahi olsa şu an yaratmaya başlamış olduğunuzu görmüş olursunuz. Kısaca soruyu sormaya başladığınız andan itibaren vücuda getirme işlemi başlamış oluyor. Geriye şekli, şemali, biçimi, türü gibi sizin yatkın olduğunuz, sizin becerebildiğiniz, sevdiğiniz yani sadece size ait olacak özelliklerde belirleyeceğiniz şeyler kalır. Ama öncelik düşünceyi bulmak veya seçmektir.
Şimdi sizi başta bıraktığım uçurumun kenarına dönelim…
Kapatın gözlerinizi ve bir uçurumun kenarında olduğunuzu düşünün. Geriye dönüşünüz yok! Aklınızdan ne geçerdi, ne yapmayı düşünürdünüz? Aklınıza hemen kurtulmak için çareler gelmeye başladı mı? Sizi bu durumdan kurtaracak bir çareyi bulabildiniz mi? Düşünmeye devam edin. Aklınıza hala bir şeyler gelmiyor mu? Amaç bu durumdan kurtulmaksa sadece düşünmek yeterli değildir. Eyleme dönüşebilecek, vücut bulacak düşünceler bulmanız gerekir.
Hala fikirler beyninizde oluşmaya başlamadı mı? Tekrardan düşünün. Hatta düşünmeyin!
Gidin güzel bir uçurum bulun, oturun kenarına. Çağırın sizi kurtaracak perileri. Adına ilham mı dersiniz ilhan mı onu bilemem.
Geliyorlar mı?
Konuyla ilgili şu yazılara da bakabilirsiniz.