İstanbul’da Balık-Ekmek Nerede Yenir?
“İstanbulda balık-ekmek nerede yenir?” deyince akla hemen Eminönü-Karaköy ve kıyısındaki teknelerde balık-ekmek satan yerler gelir. Otantik kıyafetler içinde fesli, süslü adamlar kızgın yağ içerisinde kızartılmış ithal uskumru sunarlar. Kıyıda alçak sedir sehpalarda yer bulmanız bile zordur. Bir zamanlar boğazın en fazla tutulan ve en ucuz balığı olan yerli uskumrunun kökünü kuruttuğumuz için artık dondurulmuş Norveç uskumrusunu bulabiliyoruz. İthal de olsa balık-ekmeği Karaköy ya da Eminönü’nde yemenin tadı bambaşkadır.
Peki, bu keyfi nasıl yaşayacaksınız? İstanbul’da eşsiz Haliç manzarasında keyifli, lezzetli bir de ucuz balık ekmek yemek ister misiniz? O zaman Karaköy sahilinde ayaküstü tezgâhta balık-ekmek yapan Emin Usta’yı ziyaret etmenizin tam zamanı.
Emin Usta’nın yeri nerede?
Karaköy’den gelirken Galata Köprüsü’ne girmeden sağa doğru Motor iskelesi istikametine yürüyün. Yaklaşık 50 mt. sonra balıkçıları geçer geçmez deniz kenarında Emin Usta’nın tezgâhını göreceksiniz. Emin Usta’nın allı güllü kıyafetini görünce sakın gülmeyin. İşini gayet ciddi ve profesyonelce yapan birisi. Markalaşma yönünde de adım atmış ve müşterilerine sunmak üzere adını yazdırdığı kolonyalı mendilleri bile var. İşlerinin yoğunluğunda kendisine yardımcı dahi tutmuş. Sakın dükkân falan aramayın! Balık-ekmeğin siparişini verin ve deniz kıyısındaki oturma yerlerine oturup eşsiz manzaranın keyfini çıkarın.
Emin Usta’nın tezgâhında neler var?
Diğer balık-ekmekçiler genellikle garnitür olarak domates, soğan ve maydanoz kullanır. Peki, siz balık ekmeğin içinde ne
leri seviyorsunuz? Emin Usta’nın balık-ekmek içine koyduğu çeşitlere bir bakalım.
Izgara ya da çiğ seviyorsanız, domates, yeşil-sarı-kırmızıbiber, yeşil soğan, kuru soğan, kırmızı soğan, sarımsak, maydanoz, roka, dereotu, tere otu, marul, kıvırcık, limon… Bitmedi daha. Arzunuza göre baharatlar, tatlı-acı pul biber, karabiber, nar ekşisi. Hatta haşlanmış mısır da vardı ama bu sefer göremedim. Balık-ekmeğin içine arzunuza göre bu garnitürler konuyor. Siz talep etmezseniz Emin Usta kafasına göre hepsinden dolduruyor.
Ayrıca Emin Usta’nın devlet sırrı gibi sakladığı bir sosu var. Bu sos balık-ekmeğe acayip bir lezzet katıyor. Ne kadar ısrar ettiysem tarifini alamadım.
Yalnız acıyı sevmeyenler başta söylesin. Ayrıca içine ızgara edilmiş soğanlardan ilave ettirmeyi sakın unutmayın. Balığa limon yakışır deyip içine sakın limon da sıkmayın. Zaten içinde ekşiliği var.
Ayrıca “Ben ekmek sevmiyorum keşke lavaş-dürüm
içinde balık olsaydı.” diyorsanız o da var. 1 lira daha fazla veriyorsunuz ve dürümünüzü dürüyorsunuz. Ekmek olsun dürüm olsun öyle soğuk servis yapılmıyor. Ekmek yada lavaşınız çıtır çıtır kızartılmış olarak geliyor.
“Bu kadar malzeme dolu bir balık-ekmeği elimizi yağlamadan, üzerimize damlatmadan ve de kokutmadan nasıl yiyeceğiz?” diyorsanız emin Usta onun da çözümünü bulmuş. Kâğıda ve naylona sarılı halde, azıcık el ve ağız maharetiyle tertemiz bir şekilde balık-dürüm-ekmeğinizi yiyorsunuz. Bunun fiyatı en az 10-15 liradır diyenler kesinlikle yanılıyor. Şimdi fiyat söylemeyeyim, rekabet kuralları gereği. İçeceğinizle birlikte tek kişi en fazla 9-10 lira desem, yeter sanırım.
Karnınızı bu lezzetle doyururken gözünüz ve ciğeriniz boş mu kalacak? Hayır! İşte, olayın en güzel tarafı; ayağınızın altında Haliç, karşınızda Eminönü, Yeni Cami, Süleymaniye Cami, gelip geçen vapurlar, motorlar, martılar ve de yüzünüze vuran deniz esintisi. Daha ne olsun?
Her şey mükemmel ama tek bir kusur içimi burkuyor. Keşke bu lezzetin içinde ithal Norveç uskumrusu yerine boğazımızın eski kahramanı yerli uskumru olsaydı. Bu sitemimi Emin Usta’ya da söylüyorum. “Yapacak bir şey yok!” diyerek ekliyor. “Yerli uskumru çok az bulunuyor, tezgâhıma koysam satmam gereken fiyata müşteri bulamam.”
Daha başka ne istiyorsunuz? En kısa zamanda gidin ve bu lezzeti tadın. Emin Usta’ya da benden selam söylemeyi unutmayın.
çok teşekkür ederiz.
etyemekleri.net