Kurtlar Vadisi, Klinik Hipnoz ve Derin Devlet
“Dizilerde kitap tanıtımı ve RTÜK“ başlıklı yazımda kitap tanıtım ve reklamlarından bahsetmiştim. Bu gece, “Kurtlar Vadisi Pusu” dizisinde “Bozkırın Sırrı” adlı Türk peygamber konulu kitabından sonra iki kitap daha tanıtıldı: “Klinik Hipnoz ve Derin Devlet”
Bu arada; yukarıdaki resmin tam ortasına dikkatlice bakın. Ne görmeye başladınız? Resimdeki hareketliği görebiliyor musunuz? Bu illüzyon resminde merkezden dışarıya doğru bir hareketlilik var değil mi? Neyse; konumuza dönelim.
Dizide tıp fakültesinden yeni mezun olan Doktor Gaye karakteri hipnoz tekniği ile hafızasını kaybeden Abdülhey karakterinin hafızasını yerine getirmeye çalışıyordu. Polat Alemdar’ın senaryo gereği derin devlet işlerinden el çekip eşiyle birlikte inzivaya çekildiği -çekimlerin yapıldığı Şile’ye, 7 km. uzaklıktaki Karamandere köyündeki Saklıköy beldesi – göl kenarındaki evde, Doktor Gaye’nin yanında başvuru kaynağı olarak açık yeşil renkli ve üzerinde “Klinik Hipnoz” yazan bir kitap vardı. Ve dizinin sonunda İstihbarat başkanını Alper karakteri cezaevine gönderirken bir kitap daha reklam edildi: “Derin Devlet”
Muhtemelen herkes yine internete başvurup bu kitapları sorgulamıştır. Hele “Klinik Hipnoz” kitabını doktorlar, psikiyatristler, terapistler, tıp öğrencileri ve bu konuya merak duyan binlerce insan reklam arasında bu kitabı aramışlardır.
Dizilerin kitap tanıtımı yapmasının güzel bir şey olduğunu ve RTÜK’ün sorumluluğu olarak her dizinin her bölümünde en az bir kitap tanıtımı yapılmasını önermiştim. Ama bu sefer izleyici kesinlikle şaşıracak. Klinik hipnoz diye bir tedavi şekli var. Ama Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde gösterilen “Klinik Hipnoz” diye bir kitap yok!
Ama “Derin Devlet” kitabı var: Ömer Lütfü Mete ve eski istihbaratçı Mahir Kaynak’ın yazarlığını yaptığı 2009 basımı bir kitap. Kitapta derin devletlerin mafya ile ilişkilerinden bahsediliyor.
Dizi neden izleyicilerinin hayal kırıklığına uğrattı acaba? Şaşırtmaca mı yapmaya çalıştı yoksa?
Herhalde böyle bir kitabın yazılmasını istedi. Ya da basılacak bir kitabın mı reklamını yaptı? Ya da öylesine bir sahne için; yani, yeni mezun bir doktorun kitaplara danışarak mesleklerini icra etmeye çalıştıklarını anlatmak için mi? Peşine de var olan bir kitabı adres gösterdi: Derin Devlet.
Muhtemelen internette bu sorgular yapılıyor.
Reklam, izleyiciyi etkiler. Ancak her reklam izleyiciyi doğru ürüne götürmez! Bazen verdiği mesajla, aldırmak istediğini aldırır, satmak istediğini sattırır. Ya da;
Düşündürmek istediği şeyi düşündürür.
Bu kadar basit.
Sayın Cenk Hocam,
Yapmış olduğunuz bilgilendirme ve tanıtım için teşekkür ederim. Saygılarımla
mrb,
kurtlar vadisinde gözüken klinik hipnoz kitabı 2006 yılında başkanı olduğum hipnoz ferneği tarafından tercüme edilerek hipnozla çalışan profesyonellere katkı amacıyla sınırlı sayıda piyasaya sürülmüştür. derneğimiz sitesinde kitabın tanıtımını bulabilirsiniz.
orjinal adı: clinical hypnosis – türkçesi editör dr cenk kiper
hipnozenstitüsü.com
sevgiler saygılar
Değerli yorumunuz için teşekker ederim. Saygılarımla
Kurtlar vadisi filmini kim kimi vurmuşa bakmadan izlediğimde şunu fark ediyorum.Bir kere tarihi gerçekleri çarpıtma ve aynı zamanda olay-zaman ilişkisini bozulması durumu var. Şöyle ki her olay ve karakter gerçekte olan bir olay ve karaktere eşli. Bunu artık bilmeyen yok. Ama bazı anlatılan olaylar ya hiç yaşanmadı ya da öyle olmadı.
Bu anlatım “hatasını” iki nedene bağlıyorum ben. İzleyici kitlesi belli. Bu insanlar genel olarak tarih bilgisine sahip değiller. Sadece bazı olayları kulaktan duymuşlar. Bugünü anlamakta zorluk çekiyorlar. Çünkü güvenecekleri kaynak yok ( medyada ya da aydınlardan) ve sorunları çok karışık bulmaları nedeniyle anlayamıyorlar. Bu nedenle ortaya bir olay ve neden-sonuç salatası konduğunda her şey anlaşılır gibi oluyor. Aynı zamanda “tarihi yeniden yazma” saçmalamacılarının da işi görülmüş oluyor.
Toplumların enterasan karışık durumları vardır. Bir kurtarıcı beklerler o geldi mi ona tabi olmak istemezler. Her şeyi bilmek istemezler ama bildiklerine inanmayı severler. Kendi hatalarının ve yaptıklarının nedenini geçmişte ararlar. Toplumların da kendileri gibi yaşayıp düşünmesini isterler. Ama tarih toplumun bireyin düşündüğü gibi akmaz. O ancak masallara inanan, inandırılan insanların düşüncesidir. Bu noktada tarih öğretemediğimiz insanımızın çarpıtılmış resimlere kanması hadisesini yaşıyoruz. Bir gün bu kitle gördüğü hayali gerçek sanıp ateşli savunucuları olacaklar. O zaman daha şenlikli günler bizi bekliyor.
var efensim .ben buldum .yazarlarının adını veriyorum