Deprem mi? Van Minute!
Van, daha 7,2’lik depremin yaralarını saramadan ve hala enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken önceki gün 5,6’lık yeni bir depremle tekrar sarsıldı. Şiddeti öncekine göre küçük olmasına rağmen onlarca bina çöktü ve insanlar enkaz altında kaldı. Şimdi hafızalarımızı biraz geri saralım.
Depremden hemen sonra komşu ülkeler yardım talebinde bulundu. Hatta “one minutluk” İsrail bile kurtarma ekibi göndermek için teklifte bulundu. Peki, biz ne yaptık? Kimseye ihtiyacımız olmadığını, ekiplerimizin yeterli olduğunu söyleyip bütün yardım taleplerini geri çevirdik.
Daha depremin üzerinden 1 gün geçmeden televizyonlarda ne söyledik? “Durum kontrol altımızda, kurtarma çalışmaları devam ediyor, ulaşamadığımız yer, ilçe, köy kalmadı!” Oysa günler sonra anladık ki, gitmesek de görmesek de depremin yerle bir ettiği hatta haritadan sildiği köylerimiz varmış.
Günler geçti, enkaz kaldırma çalışmaları yeterli olamadı. Sordular, “Neden yardım taleplerini geri çevirdiniz?” “Potansiyelimizi bi görelim istedik!”
Enkaz altından sağ çıkarılanları bile yollarda kaybettik. Peki, ne dedik? Hava ambulanslarımız var, kimse ölmez dedik!
Bütün ülke Van için seferber oldu yardımlar gönderdi. Peki, Van da ne oldu? Çadırlar yağmalandı, yardım kamyonlarının önü kesildi. Adam gibi durum tespiti yapılıp yardıma muhtaç ailelere bekledikleri yardım ulaştırılamadı. İnsanlar bu kış gününde sokaklarda kaldı. 5 kişilik çadırlarda 20 kişi yattı. Peki, bu duruma ne dedik? “Van da koordineli çalışıyoruz. Yardım için vatandaşlar bize gelmesinler, biz yerinde hizmet vereceğiz!”
Büyüklerimiz Van’a koştu. Çadırlar dolaşıldı. Peki, ne söylendi? “Yahu bu çadırlar saray gibiymiş. Acaba biz de Ankara’yı bırakıp çadırda mı kalsak?”
Depremden sonra en yetkili ağızlardan açıklama geldi. “Artık Van’da deprem olmaz. Enerji boşalmış olup az hasarlı binalarda güvenle oturabilirsiniz” Peki ne oldu? İkinci deprem geldi. Ayakta kalan hasarlı binalar, özellikle şehir dışından gelen gazetecilerin, yardım ekiplerinin kaldığı oteller ikinci depremle çöktü. Kendi ülkesinde 8’lik depremle yaşayan bir Japon Van’da 5,6’lık sarsıntıda hayatını kaybetti.
Tepkinin ve sabrın doğal olarak tükendiği Van’da yetkili büyükler Van halkına konuşma yapamayınca soğuktan donan Vanlılara- ısınsın diye- biber gazı sıkıldı.
Şimdi en büyük yetkilimiz Van’a gidiyor. Van’da ne yapılıyor? Gezebileceği kamu binaları, okullar sıvanıp, boyanıyor. Hatta eskitme bile yapılıyor.
Vanlılar doğal olarak bu psikolojik baskıdan ve korkudan kaçmak için şehirden ayrılıyor.
Sonuç olarak artık Van Minute!
Bu ayıp, bu kepazelik, bu aymazlık ancak bizde olur ve ancak sadece bizde çok çabuk unutulur.